1964 yılında yaşanan Kıbrıs bunalımı esnasında bazı müttefik ülkeler tarafından, kendilerinden alınan savunma teçhizatının Türkiye’nin ulusal çıkarları doğrultusunda kullanılması konusunda engeller çıkarılmıştır. Bu durum, savunma gereksinimlerinin karşılanması konusunda müttefik dahi olsa diğer ülkelere bağımlı hale gelinmesinin sakıncalarını ve savunma gereksinimlerinin yerli imkânlarla karşılanmasının önemini kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde gözler önüne sermiş, kendi kendine yeterli bir savunma sanayi altyapısının tesis edilmesine yönelik politikaların temelini oluşturmuştur. 1965 yılında kurulan “Türk Donanma Cemiyeti”, özellikle çıkarma gemilerinin yapımına yönelik olarak “Kendi Gemini Kendin Yap” kampanyası çalışmalarını yönlendirmiştir. Benzer biçimde “Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı” da 1970’de ulusal havacılık sanayimizi geliştirmek amacıyla kurulmuştur.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye, kendisine uygulanan silah ambargosu ile karşı karşıya kalmış ve bunun olumsuz etkilerinin azaltılması maksadıyla modern ulusal savunma sanayinin ilk adımları da bu dönemde atılmıştır. Aynı yıl “Türk Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı” kurulmuştur. O günlerde kamuoyunda oluşan büyük coşku, kurulan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıflarına halkımızın önemli ölçüde bağış yapmasına ve onaylanan yasalarla bu vakıfların özel gelirler sağlamalarına yol açmıştır.
Türkiye’nin savunma sanayinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla; Türk Uçak Sanayi Anonim Ortaklığı (TUSAŞ), 1973 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kurulmuş, kısa sürede söz konusu Vakıflar tarafından ASELSAN (1975), İŞBİR (1978), ASPİLSAN (1981), HAVELSAN (1982) gibi şirketler kurularak savunma sanayinde yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
Bu dönemde Yüce Milletimizin bağışları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin savunma sistem ve ürünlerini modern teknolojiye dayalı olarak geliştirmek için kurulan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıfları, 17 Haziran 1987 tarihinde 3388 Sayılı Yasayla birleştirilerek Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kurulmuş ve 26 Eylül 1987 tarihinde faaliyete başlamıştır.
TSK Güçlendirme Vakfı önce TUSAŞ binasında çalışmalarını sürdürmüş daha sonra 1997 yılında yeni bir bina inşa edilerek bu binaya taşınmıştır. 26 Eylül 1997 tarihinden itibaren, Ankara Paris Caddesinde bulunan Vakıf Genel Müdürlüğü binasında hizmetlerine devam etmektedir.
TSK Güçlendirme Vakfı, kuruluşundan bugüne kadar ulusal savunma sanayi alanında stratejik yatırımlar gerçekleştirmiş ve gerçekleştirmeye devam etmektedir. Vakıf, söz konusu yatırımlarını etkin bir şekilde yöneterek, her biri dünyada ve ulusal alanda söz sahibi, hem yerli hem de milli şirketler konumuna ulaştırmıştır. Bugün itibariyle;
– ASELSAN, özgün ürünleri ile bir elektronik devi haline gelmiş,
– TUSAŞ, Türkiye’de havacılık, uydu ve uzay alanının öncüsü konumuna ulaşmış,
– ROKETSAN, Türkiye’de roket-füze sistemlerinin tek tasarım ve üreticisi olmuş,
– HAVELSAN Türkiye’nin yazılım, bilişim ve sistem entegrasyon lideri haline gelmiş,
– İŞBİR, önemli savunma ve kamu projelerine jeneratör ve alternatör temin eder bir konuma ulaşmış,
– ASPİLSAN önemli savunma sanayi sistemleri için özgün pil ve batarya bloğu ürünleri geliştirme yeteneği kazanmıştır.
Kaynak:www.tskgv.org.tr