Vecihi Hürkuş, İstanbul, Arnavutköy’de 6 Ocak 1896 tarihinde doğdu. İlkokulu Bebek’te, ortaokulu Osmaniye Rüştiye’sinde okuyarak, Üsküdar Paşakapısı İdadi ’sine kaydoldu, ancak sanata olan ilgisinden Tophane Sanat Okulu’na geçerek bitirdi.
1912’de Balkan Harbi’ne gönüllü olarak katıldı. Edirne’ye giren kuvvetler içinde yer aldı. Balkan Harbi sonunda makinist mektebine girerek mezun oldu. Makinist olarak Bağdat cephesine gönderildi. Orada bir uçak kazasında yaralanarak İstanbul’a döndü. Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girerek pilot oldu.
1917 sonbaharında Kafkas cephesine, 7. Tayyare Bölüğü’ne atandı. Orada bir uçak düşürerek Kafkas Cephesinde uçak düşüren ilk Türk pilotu oldu. Bir hava savaşında yaralanarak düşünce uçağını yakarak Rus’lara esir oldu, Nargin adasına gönderildi. Azeri Türklerinin yardımı ile adadan yüzerek kaçtı. İstanbul’a geldiğinde; İstanbul Hava Müdafaa Bölüğü’ne tayin oldu. İstanbul işgal edilince Harem’den kalkan bir gemiyle Mudanya’ya, Bursa’ya ve Eskişehir’e giderek Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Özellikle İnönü ve Sakarya savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını da zorla indirdi.
Kurtuluş savaşından sonra İzmir Seydiköy Hava Mektebi'nde (bugünkü Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı) pilot ve makinist yetiştirilmesinde görevlendirildi. Ayni zamanda burada uçak yapım projesine başladı. 1924'te ganimet olarak Yunanlılardan ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eden Vecihi Hürkuş; 28 Ocak 1925'de "VECİHİ K-VI"adını verdiği bu uçağını uçurduğu için cezalandırıldı, zira izinsiz uçmakla suçlandı. Buna kızarak askeri görevlerinden ayrıldı. Sivil olarak çalışmalarına hız verdi.
1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkânını kiralayarak, 3 ay içinde ikinci uçağı VECİHİ K-XIV'ü inşa etti, bu uçakla, 16 Eylül 1930'da Kadıköy Fikirtepe'de gösteri uçuşu yaparak, uçabilirlik sertifikası için İktisat Bakanlığına başvurdu, 14 Ekim 1930'da “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını alan Vecihi Hürkuş, uçağı sökerek demiryollarından kiraladığı vagonla Çekoslovakya’ya götürdü. 6 Aralık 1930’da Prag’da uçağına sertifika aldı. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak 5 Mayıs 1931’de uçağıyla Türkiye’ye geldi.
21 Nisan 1932'de İlk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu kurdu. İkisi kız olmak üzere 12 öğrencinin kaydolduğu okul, 27 Eylül 1932'de eğitim ve öğretime başladı. Okulun gayesi Türk gençliğini havacılığa alıştırmak, tayyareci kuşaklar yetiştirerek Türkiye Cumhuriyeti hava ordusunun yedek gücü olmaktı.
Türk Hava Kurumu, 1937 sonbaharında mühendislik eğitimi için Hürkuş'u Almanya'ya gönderir. Vecihi Hürkuş, Weimar Mühendislik Mektebi’ne ihtisas sınıfından başlatılmış, bir buçuk yıl sonra da mezun olmuştur. 27 Şubat 1939'da Tayyare Makine Mühendisliği diplomasını almıştır. Türkiye'ye döndüğünde Bayındırlık Bakanlığına başvurarak, "Tayyare Mühendisliği Ruhsatnamesini" almak istedi. Ancak yetkililer, "iki yılda mühendis olunmaz" diye bir gerekçe ile kabul etmemişlerdir.
Mühendisliğini Danıştay kararı ile kabul ettirir. Türk Hava Kurumu'nda da yönetim değişmiş, vazifeleri başkalarına verilmiştir. O günkü koşullarda teknik imkânın olmadığı Van'a tayin edilir. Bunun üzerine istifa ederek kurumdan ayrılır. 1942 Yılında “Vecihi Havada” kitabını yayınlar. Bu kitabında, 1915-1925 yılları arasında Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilk döneminde yaşadıklarını, ilk uçağını nasıl yaptığını anlatır.
Havacılıktan uzun bir ayrılıktan sonra 1947'de Kanatlılar Birliği'ni kurdu. Gençlerin büyük ilgi gösterdiği bir kuruluş oldu.
1948'de Türk Hava Kurumu'ndan Magister tipi bir öğrenim uçağı temin ettiler. Kızı Gönül'ün Yazı İşleri Müdürü olduğu "Kanatlılar" adlı aylık bir dergiyi, 12 sayı çıkarttılar. Büyük çoğunluğu üniversite öğrencileri olan Kanatlılar Birliği fazla yaşayamadı.
1951'de beş arkadaşıyla birlikte havadan zirai ilaçlama yapmak üzere "Türk Kanadı" adı ile bir şirket kurmuş, Sait Bayav ve Muammer Öniz'le İngiltere'ye giderek Auster MK-V tipi üç uçak almışlar. Türkiye'ye döndükten sonra ortaklar arasında çıkan anlaşmazlık üzerine Hürkuş, haklarından vazgeçerek şirketten ayrılır. 1952'de Paro mamasının reklâmını yapmak için tekrar İngiltere'ye giderek Percival Proctor V tipi dört kişilik hafif turist tipi tayyare alır. Bu tayyare ile değişik müesseselerin reklâmını yaptı. Paro bebek maması, Puro sabunu gibi gıda ve malzemeleri ufak kâğıt paraşütlerle uçaktan dağıtarak, kanatlarına taktığı patiskalar üzerine banka isimlerini yazarak reklâmcılık yaptı.
6 Ağustos 1954'de “40. Hizmet Yılı”nı kutlamak için Yeşilköy Uluslararası Havaalanı'nın salonunda "Türk Havacılar Bayramı" adıyla bir jübile yapıldı.
29 Kasım 1954'de Hürkuş Hava Yolları'nı kurdu. Türk Hava Yolları'nın seferden kaldırdığı uçaklardan sekiz tayyare Ziraat Bankası'ndan kredi ile satın alınmıştı. Bir takım güçlüklerle uğraşarak hava yollarının sefer yapmadığı yerlere seferler koyarak, izin vermediklerinde gazete taşıyarak çalışmak istedi, ama kazalar, kaçırılmalar, sabotajlar sonunda Hürkuş Hava Yolları'nın uçakları uçuştan men edildi.
Buna rağmen elinde kalan son uçağını (TC-ERK) da Maden Tetkik Arama Enstitüsü'nün emrinde kullanarak Güney Doğu Anadolu'da toryum, uranyum ve fosfat arayarak zor doğa koşullarında çalıştı.
Hayatının sonlarında çok sıkıntı çekmiş, borçlandırılmış, uçamayacak duruma düşürülen uçaklarının sigorta giderleri ve bunların faizleri borcuna eklenmiş, icra takipleri, davalar neden ile vatana hizmet tertibinden kendisine bağlanan çok yetersiz maaşına bile haciz konmuştur.
Ankara'da anılarını yazarken, beyin kanamasından komaya girdi. Gözleri ve kalbi göklerde olan Vecihi Hürkuş, insanların aya ayak basmak üzere dünyadan ayrıldığı gün olan 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde hayata gözlerini yumdu.
Kaynak- http://www.vecihihurkus.net/