1 Ekim 2016 Cumartesi

HAVACILIKTA YARDIMLAŞMA

 
1970 li yılların ikinci yarısı, Kıbrıs krizinden ve uzun bir aradan sonra İzmir-Atina arası ilk uçuşlardan birinde görevliyim. Her hafta Salı günleri TK-853/854 sefer numarası ile yapılan bu uçuş genelde McDonnell Douglas DC-9 ile gerçekleştiriliyordu ve uçağımız yine McDonnell Douglas DC-9 idi.

Bizi PIA  Pakistan International Airlines B-707 sinin yanına park ettirdiler ve dip dibe iki park noktasındayız. O günlerde ve halen bugünde Pakistan’a ve Pakistanlılara karşı sonsuz bir sevgim ve sempatim bulunmasına rağmen yan yana park ettirilmemizden tedirgin oldum. Dünyanın genelinde olduğu gibi Atina’da da henüz köprü ve dolayısıyla pushback yok, uçaklar park noktalarından kendi motor güçleri ile ayrılarak piste çıkıyorlardı. Endişem bizden önce gelen PIA B-707uçağı giderken bizi kapılarımızı ve biraz sonra uçak başına serilecek yolcu bagajını olumsuz etkilemesi. İçimden Yunanlıların plansız ve düşüncesiz parklamalarına veriştirerek PIA 707 sine doğru yöneldim.

Tostoparlak ve yusyuvarlak! Abartısız boyu 1.60-1.65 iken eni de ayni ölçülerde olan tonton bir Pakistanlı ön kargo kapısıyla tabir yerindeyse boğuşuyor, boyu kapı koluna yetişmiyordu bile. Yanına gidince harcadığı efordan kan ter içerisinde olan dostumuz kendi problemini bırakıp beni dinledi. Uçağın flight engineer’i olduğunu ve endişe etmememi dikkatli çıkacaklarını söyleyerek, ön kargo kapısının açılmadığını ve yolcu bagajının boşaltılamadığından yakındı. Muhtemelen içeriden koruyucu file bağlanmadığı için kapı üzerine yük kaymıştı. Flight engineer olduğu içinde uçağın yapısını grand engineer kadar bilmiyordu.

O dönemde; İsrail’de tarlada yatıyorken alıp adam ettiğimiz eski Pan American World Airways B-707 leri bizde uçtuğu için bu uçağa aşinaydım. Bunların ön dikmenin arkasında, uçağın altında kapısı bulunan E&E (elektronik ve elektrik) kompartmanından, ön kargo kompartmanına 30-40 adet çabuk sökülebilir vidalarla (Quick Release Fasteners) donatılmış, muhtemelen 50x50 boyutunda bir kapaktan geçmek mümkündür. Ancak o delikten tığ gibi bir delikanlı olan ben dururken, tonton dostumun geçmesi söz konusu bile olamazdı.
E&E kompartmanı kapısını açarak boşluğa kafamı sokup kapağı söktüm, sevinçle ön kargo kompartmanı önünün boş olduğunu gördüm. Balans planı nedeni yükleme yapılmamıştı anlaşılan. Bütün bagajlar Kargo kapısı solu ile yanına yüklenmişti ve ağ gerilmemişti.

Gençliğimin ve zayıflığımın avantajı ile burun lastiği üzerine basarak ön kargo kompartmanına girdim ve açılmasını engelleyen birkaç bagajı yana çekerek kapıyı içerden açıp tontonun gülümseyen ve minnetle bakan gözleriyle karşılaştım. Hayatını kurtarmıştım.

Bizim yükleme yapılırken PIA’nın kömürlüsü yanımızdan zarif bir gelin edasıyla sakin sakin dönerek ve süzülerek geçti. Kokpit camlarından 3 kafa gülerek bize el sallıyordu.                 

8 Eylül 2016 Perşembe

İLK KADIN FİLO KOMUTANI



Türk Hava Kuvvetleri’nde İlk Kadın Filo Komutanı unvanı Hava Pilot Binbaşı Esra Özatay'a aittir.

Hava Pilot Binbaşı Esra Özatay; 1977 yılında doğdu ve 1992 yılında Hava Harp Okulu'na girdi. 1996'da mezun olduktan sonra Çiğli'de pilotaj eğitimini bitirerek F5 savaş pilotu olarak Konya 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı emrine atandı.

Öğretmen Pilot olan Esra Özatay, 2014 yılında Türk Yıldızları akrobasi ekibinin görev yaptığı 134'üncü Filo'ya atanmıştı. 2 yıl görev yaptığı filoya Ağustos 2016 da komutan oldu.

10 Ağustos 2016 Çarşamba

İLK TÜRK UYDUSU "TÜRKSAT 1-B"


1 Ağustos 1994 günü İlk Türk uydusu " TÜRKSAT 1-B" uzaya fırlatıldı.1780 kilogram ağırlığındaki uydunun ömrü 13 yıl. Uydunun 11 kanalı Türk özel televizyonlarına ayrıldı. 

Üretimi Alcatel Alenia Space Industries tarafından yapılmıştır. 16 KU transponder; 6 geniş bant 72 MHz ve 10dar bant 36 MHz'lik iletişim özelliklerine sahiptir.Türkiye, Avrupa, Orta Asya'yı kapsama alanına almaktadır.12 yıllık görevinin ardından 2006 yılında, 31.3° Doğu boylamındaki görevi sona ermiştir.

31 Temmuz 2016 Pazar

Türkiye'de Üretilen İlk Sivil Uçak K-14



İlk Sivil Türk Uçağı Vecihi Hürkuş tarafından tasarlanarak, İstanbul/Kadıköy'de imal edildi. K-XIV ismini verdiği uçağının 16 Eylül 1930 günü deneme uçuşunu yapan Vecihi Bey, uçabilirlik sertifikası alabilmek için Ankara'ya uçtu.

Vecihi Hürkuş, uçağının teknik vasıflarını tespit edecek ve sertifika verebilecek makam bulamayarak uçağını demonte etti ve Çekoslovakya'ya götürürdü. Çekoslovakya'dan uçağına sertifika alarak 23 Nisan 1931 tarihinde uçağı K-XIV ile uçarak Türkiye'ye döndü.

5 Haziran 2016 Pazar

ATIF BEY ve UÇAN BİSİKLETİ

26 Haziran 1861 günü İstanbul/Bebek'te Atıf Bey; kendi imal ettiği ve uçaktan çok bisikleti andıran, kanatları  ve kuyruğu olan, pervanesi  pedallar marifetiyle ayakla çevrilen bir aletle 10 metre süzülmeyi başardı.


Kaynak: Recai–zade Ekrem

29 Mayıs 2016 Pazar

22 MAYIS 2016 HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞININ 105 NCİ YILDÖNÜMÜNDE İZMİR HAVA TEKNİK OKULLAR KOMUTANLIĞI GAZİEMİR HAVA GÖSTERİLERİ


Hava Teknik Okullar Komutanlığı yerleşkesinde (Gaziemir/İZMİR); 22 Mayıs 2016 tarihinde İzmir Hava Teknik Okullar Komutanlığı Gaziemir Hava Gösterileri aşağıdaki program dahilinde icra edildi.
- F-16 Solotürk Gösteri Uçuşu (15:35 - 15:50)
- MAK Timi Hava Gösterisi (16:00 - 16:20)
- Türk Yıldızları Gösteri Uçuşu (17:25 - 17:45)
- Mehteran Gösterisi (17:50 - 18:30)

8 Mayıs 2016 Pazar

DENİZ AŞIRI UZUN UÇUŞTA İLK KADIN KOKPİT EKİBİ


29 Mart 2016 günü Türk Hava Yollarının Airbus 330 tip uçakla yapılan TK 6 sefer sayılı Şikago-İstanbul uçuşunda; kaptan pilot Emel Arman ve kaptan pilot Ferihan Işık ikilisi kokpit ekibini oluşturdu.

Bu uzun mesafeli deniz aşırı uçuşunda bir ilk olarak havacılık tarihimize geçti.